17. Bölüm
Kafama
vurup kızgınca söylendi,
“Beni
kurtarmaz olaydın!”
Odaya
çıktığımızda üstümdeki kusmuğun kokusunu aldım ve tiksinerek üstümdekileri
çıkarttım.
“Ne
berbat şey bu! Kustun mu üstüme?”
Tedirgin
bir şekilde bana bakıp elime tişört verdi,
“Giy
şunu ve uyu lütfen.”
Elindeki
tişörtü alıp yatağa doğru attım ve kızın üstüne doğru yürüdüm,
“Senin
de üstün pis, çıkartmana yardım edeyim mi?”
Elimi
arkasına dayanan duvara koyup eğildim,
“Ne
dersin?”
Elimi
yavaşça çekip kalan son sabrı ile gülümsedi,
“Yatağa
geç ve uyu.”
Aradan
çekilip sandalyenin üstünde duran bir başka tişörtü alıp lavaboya geçti.
Başım
fena haldeydi bu yüzden hiç direnmeden yatağa yattım, tavanı seyrederken
ansızın bir kahkaha ile yüz üstü yattım. Neden güldüğüm hakkında bir fikrim yok
ama gülmeyi durduramıyordum.
Kız
lavabodan çıktığında beni gülerken gördü ve o da istemsiz bir şekilde güldü.
Ona masumca bakıp iki elimi birbirine bağladım ve sırtımın üstüne yatarak ters
bir şekilde ona baktım,
“Yanıma
gelir misin? Yalnız uyumaktan korkuyorum.”
Kahkaha
atarak bana yaklaştı ve başını eğdi,
“Pardon
oradan salak gibi mi gözüküyorum.”
Gözlerinin
içine bakıp sırıttım,
“Evet.”
Ardından
iki kolundan da tutup onu yatağa doğru düşürdüm,
“Seni
heyecanlandırıyor muyum?”
Kalbinin
çok hızlı attığını hissedebiliyordum, düştüğü yerden dikleşip utanç içerisinde
sandalyeyi gösterdi,
“Sen
uyuyana kadar orada bekleyeceğim.”
İşaret
ettiği sandalyeye doğru baktım ardından gözlerinin içine fakat gözlerini benden
kaçırdığında bakışlarım bacaklarına doğru kaydı, altına bir şey giymemişti. Tek
elim ile elini tuttum diğeri ile tişörtünü yukarıya kaldırırken bir anda beni
itti,
“Seni
öldürürüm.”
Yorumlar
Yorum Gönder