42. Bölüm
Gözümü hafifçe kaşıdım,
“Alerjim var bazen göz bebeğim griye dönüyor.”
“İlk defa böyle bir şey duydum, saçların da beyaz çok
havalısın.”
Şaşkınca beni inceleyen kadına baktım,
“Teşekkür ederim.”
Gözlerini belden aşağıma diktiğinde bir adım geri çekildim,
“Yaşın kaç senin sert oğlan.”
“On yedi yaşındayım.”
Gülümsedi ve dudağını ısırarak bana baktı,
“Gençleri severiz, gel seni bizim mekâna götüreyim.”
Bu işin nereye varacağını biliyordum fakat kabul ettim, bunu
isteyen nefsim miydi yoksa Maske miydi bilmiyorum ama karşı gelmedim.
…
On dakika yürüdükten sonra kadın beni bir pavyona getirdi,
“Burada mı çalışıyorsun?”
“Evet, sigara molasına çıktığımda o veletler beni tanıyıp
sarkıntılık ettiler.”
Bana döndü ve sırıttı,
“Hem de ücretsiz.”
Tiksinç bakışlarımı engelleyemiyordum kadın elimi tutup kahkaha
attı ve içeriye doğru çekti,
“Hadi gel!”
Kapıdan içeri girdiğimizde oda karanlık aynı zamanda da çok
ışıltılıydı. Oynayan kızlar, onları aç gözler ile seyreden adamlar her yeri
kaplıyordu. Kurtardığım kız bileğimden tutup beni bir odaya götürdüğünde
telaşlandım.
“Ne yapıyorsun?”
“Hadi ama çekinme, hayatımı kurtardığı için bu ücretsiz.”
Geri çekilip ondan uzaklaştım,
“Hayır, bunu istemiyorum.”
Komedinde duran içkiyi bardağa dökerken konuştu,
“Gözlerin geçmiş.”
“Bu bununla ilgili değil.”
“Neden o zaman? Yoksa faaliyetsiz misin?”
Sanki çok komikmiş gibi
kahkahalar içerisinde gülüyordu, bana uzattığı bardağı geri çevirip odadan
çıktım, burada olmak istemiyordum. Aklımda Sylwia varken yatağımda başkası olsun
istemiyordum.
Uzaklaşmaya çalışırken kızlardan biri kolumdan tuttu,
“Nereye delikanlı?”
Başka bir kız gelip ağzıma şarabı dayarken çırpınmam yararsızdı,
engellesem de durmuyorlardı. Beni buraya getiren kadına doğru baktım, kapıdan
beri gülümseyerek beni seyrediyordu. Çırpınmayı bırakıp başımı eğdim,
“Tamam, ne yaparsan yap.”
Sözüm bittiği gibi kadın yanıma koşup, kızlardan birinin
elindeki içkiye ilaç atıp burnumu kapattı ve içeceği yavaşça ağzıma döktü.
Yorumlar
Yorum Gönder