Nepenthe Bölüm 35

 

35. Bölüm

 

Çocuğun, çantanın içine baktığını gördüğümde daha da öfkelenmiştim, gözlerimin griye dönüştüğünü hissedebiliyordum. Dişlerimi sıkıp çocuğa bakıyordum, hızlı nefes almamdan her şey çok belliydi.

Sylwia çocuğun elinden çantayı alıp sakin bir ses tonunda konuştu,

“Hadi gidelim.”

Bu sözü bardağı dolduran son damlaydı, yeni bir hayat kurmasını ona ben söylemiştim fakat bu kadar hızlı atlatabilmiş olmasını kabullenemiyordum.

Korumaya dönüp Sylwia’yı tutmasını istedikten sonra tezgâhın diğer tarafına zıplayıp çocuğun suratının ortasına yumruk attım, kafası geriye doğru gittiğinde ise yakasından tutup onu tezgâhın dışına savurdum. Yavaş adımlar ile yerde duran çocuğun yanına gidip eğildim, bana dokunamadan dövüşü kaybetmişti.

Öfke ile bağırmaya çalışan Sylwia ise korumaların bayıltıcı mendili ile uykuya daldı. Korumalar bana dönüp telaş ile sordu,

“Başımız belaya girmesin…”

“Merak etmeyin… Sylwia şikâyetçi olmaz. O çocuğu da hallederim, hazır barda kimse yokken eve gidelim.”

Eve döndüğümüzde Sylwia’yı yatağıma yatırdım, son derece huzursuz bir şekilde uyuyordu. Lavaboya geçtim ve ellerimi yıkadım, parmaklarım kirliydi ve ona bu şekilde dokunmak istemiyordum. Ona temiz olduğumu gösterecektim. Aynaya baktığımda beyaz saçlarımı gördüm, derin bir nefes alarak saçlarıma su vurdum. Çocukça bir umut ile saçlarımı yıkadığımda düzeleceğini sanıyordum.

Lavabodan çıkıp Sylwia’nın yanına yattım, arkasına dönüktü. Ona yavaşça sarılıp gözlerimi kapattım ve uykuya dalmaya çalıştım. Stresten nefes bile zor alıyordum, ondan uzak kaldığım her an akıl sağlığım biraz daha azalıyordu.

 

Yorumlar

Yorum Gönder

Site Tanıtım Videosu

Nepenthe

Nepenthe

Maske