Nepenthe Bölüm 7

 7. Bölüm

 

Fakat karşımdaki kişi nefes nefeseydi, karanlıktan yüzünü de net bir şekilde seçemiyordum, bağırmaya devam ettim.

“Sana diyorum! Kır bahçesinde mi sanıyorsun kendini!”

İlerden birkaç ışık gördüğünde beni duvara doğru itip kendini de duvarla benim arama koyup saklandı. Vücutlarımız birbirine değdiği anda onun bir kız olduğun fark etmiştim, tedirgin gözlerle ona baktığımı fark ettiğinde aceleyle eli ile ağzımı kapattı.

Yanımızdan geçen kişiler ile birinden saklandığını anladım ellerimi duvara dayayıp kızdan uzaklaşmaya çalışıyordum fakat yakamı çok sıkı bir şekilde tutmuştu, dilimi dışarı çıkartıp elini yaladığımda iğrenerek beni itti ve eline baktı. Tepkisi bana komik gelmişti, kısık bir şekilde sırıttığımı gördüğünde kızgın bir şekilde bana doğru koşup bacak arama tekme attı ve bağırmaya başladı,

“Ben seni katil damgası yemekten kurtardım senin yaptığına bak!”

Dizlerimin üzerinde acı çekerken, onun koşarak uzaklaşmasını seyrettim. Fakat onun koştuğu yönden Maske bana doğru geliyordu.

“Hayır! Bunun şimdi olmasını istemiyorum!”

Fakat kan akışımın hızlandığını hissedebiliyordum. Değişmesi bana acı verdiği için gözlerimi tutup bağırmaya başladım.

Kontrol hala bende iken kızın, lanet olsun diyişini duyabiliyordum. Koşmaya başladığında her şey için çok geçti, ölecekti.

Başımı yere yaslayıp acı içinde kahkahalar savurdum,

“Beni babacığa götür!”

Kız benden metrelerce uzaklaştığını düşünürken bir anda önünde belirdim ve ona doğru eğilip korkutucu gözler ile güldüm.

“Kilitli bir dolaptan da kaçabilir misin?”

Elimi boynuna koyup daha da yaklaştım,

“Bahse varım kaçamazsın.”

Gözyaşlarını tutamayan kız daha da titremeye başladı, beni bırak diye bağırıyordu.

“Korkunu tüm bedenimde hissedebiliyorum.”

“Senden korkmuyorum! Bırak beni!”

Gözlerimi devirdim ve tamam diyerek kızı yere bırakıp arkamı döndüm, şok içerisindeki kız titreyen bacakları ile koşmaya başladığında istediğim tek şey o minik vücudunda umudu kendine yük hissetmesiydi.

Tam sokaktan çıkmak üzere iken yeniden karşısında belirip yakasından tuttum ve havaya kaldırdım,

“Seni bırakacağım.”

Gözlerinin derinliklerine bakıp sert bir şekilde ilerideki çöp poşetlerinin üstüne doğru fırlattım ve karanlığın içerisinde kayboldum.

Kız yerden kendini kaldırmaya çalışırken ben de ona doğru koşuyordum,

“Ama morga!”

Ona neredeyse yaklaşmış iken ayağıma takılan şey ile yere düştüm. Başımı kaldırdığımda gördüğüm manzara biraz tuhaftı, eline sopa almış birkaç mahalle sakini düşmemi sağlamıştı.

Yerden kalkarken elimi yüzüme değdirdim, yüzümü gizleyen bir şey yoktu. Tişörtü bardan çıktıktan sonra çıkarttığımı unutmuştum. Yerden tam kalkmıştım ki adamlardan biri kafama sopa ile vurdu. Fakat ben hasar almamıştım, kırılan sopaydı. Sinirlendikçe daha güçlü oluyor daha da kontrolümü kaybediyordum.

Arkama dönüp adama baktım,

“Sen de kimsin!”

Dili tutulmuştu, gözlerimin içine bakmaktan kendini alamıyordu.

“Ci- Cinli bu! Çarpılmış ulan bu!”

Kafamı biraz yana eğdim ve ne demeye çalıştığını anlamaya çalıştım,

“Cin mi?”

Bana vuran adamın kaçışını seyrederken kızın eline telefon aldığını gördüm, bu biraz da olsun sırıtmama neden olmuştu. İçinde bir yerlerde hala umudu vardı.

Ona doğru ilerlerken sırtımdan yeniden bir darbe aldım, artık bu eğlenceli gelmiyordu. Sinirle arkama döndüğümde yaklaşık on altı yaşlarında benden bir yaş küçük çocuk gördüm.

Çocuğun yakasından tutup kaldırdım ve onunla yürümeye devam ettim. Çocuk bana sövüyor ve vurmaya çalışıyordu ama nafile.

Kızın yanına vardığımda çocuğu da onun yanına fırlatıp diğer elimdeki, ucu sivrileştirilmiş sopayı toprağa sapladım.

Kız moraran bacağını tutarken çocuk da kendini kaldırmaya çalıştı, o sıra eğilip fısıldadım,

“Diğer herkes kaçtı. Seçim sizin, hanginizi seçeyim?”

 

Yorumlar

Site Tanıtım Videosu

Nepenthe

Nepenthe

Maske