Nepenthe Bölüm 3

 3. Bölüm

 “Lütfen, lütfen yapma daha on dokuz yaşındayım.”

Kızın kapısını kapatıp sürücü koltuğuna geçtim,

“Biliyor musun? Ben de yalvarmıştım zamanında.”

Kız bozuk konuşma şeklimi fark etmişti, gözlerinde tuhaf bir ifade vardı. Ben ise konuşmaya devam ettim.

“Ama onlar durmadı, durmadı, durmadı… Ellerindeki kırbaçlar ile çıplak tenime vurdular. Yerdeki kum boğazlarıma kadar giriyordu. Her nefes canımı acıtıyordu.”

“Lütfen yapma.”

Elimi ona doğru uzatıp susmasını sağladım.

“Daha sekiz yaşındaydım, belki de dokuz bilemiyorum. Ama biri beni kurtardı, elinde deri parçası olan o adam, o kimsenin göremediği adam.”

Kızın ağladığını uzun bir sessizlikten sonra fark ettim, ona doğru döndüm.

“Babam nerede?”

Ağlayarak yanıt verdi,

“Baban mı?”

Kızın gözünün derinliklerine baktım, o ise yaşlı gözler ile benim gri gözlerime bakıyordu.

“Korkma, ben insan eti yemem.”

Arabadan inip arka koltuğa geçtim ve değerli ne bulduysam ceplerime doldurdum. Bagajı açtığımda ise kenara sıkıştırılmış büyük bir çanta gördüm, topladıklarımı içine doldururken kızın bana seslendiğini duydum. Bagajı kapatıp yerdeki cesedin yanına gittim ve ceplerini yoklamaya başladığımda kız daha yüksek ses ile seslendi.

“Babanı bulacağım.”

Arkama doğru yavaşça dönüp ona baktım, arabanın farı tüm bedenimi aydınlatıyordu,

“Sana söz veriyorum babanı bulacağım, sadece eve gitmeme izin ver.”

Saçlarımı geriye doğru itip kıza baktım, tek kelime edemiyordum.

“Öldürdüğün çocuğu bir yere gömeriz ve hiç olmamış gibi davranırız tamam mı?”

Yavaş adımlar ile arabaya yaklaşırken kızın artık ağlamadığını fark ettim,

“Babamı mı bulacaksın?”

“Evet, babanı bulacağım.”

Kızın kapısını açtığımda ellerinin aşağıda olduğunu gördüm, düşünmeye bile fırsatım olmadan elinde tuttuğu çakıyı karnıma sapladı. Yere düştüğümde kızın kahkaha ile bana sövüşünü dinledim. Onu bir süre sevinci ile yalnız bırakmak istedim. Susmasını sağlayan ise kıkırdayışım oldu.

Karnımdan akacak olan kanı umursamadan bıçağı sapladığı yerden çıkartıp ulaşamayacağı bir yere fırlattım. Bedenimden fışkıran kan kızın bütün yüzüne bulaşıyordu. Eteğini tutup hızlıca çektim ve yırtılan parçayı karnıma sardım. Elleri ile bacak arasını kapatırken gözyaşlarım ile ona baktım,

Kendime geliyordum ve bu manzara ile karşı karşıya kalmak istemiyordum. Ellerimi kızın boynuna koydum ve ağlayarak sıkmaya başladım fakat kız direniyordu. Gözyaşlarım ile çığlık attım.

“İşleri benim için kolaylaştır lütfen.”

 

…