2. Bölüm
Yerden
bir taş aldım ve sessizce arabanın üst kısmına çıktım. Beynimden aşağıya akan
düşünceleri görebiliyordum gözlerimi kapatıp içimdeki sese odaklandım. Bir şey
olamayacak James, bunu her zaman yapıyorsun James. Sen suçlu değilsin, sen arayıştasın.
Elimdeki
taşı sert bir şekilde arabanın motor kısmına fırlattım, Kızın ‘Bu da neydi?’
dediğini duyabiliyordum. İkisinin de telaş yaptıklarını arabadan bir süre
inmemelerinden anlayabiliyordum.
Ama
ben sabırlıydım, harekete geçmeden önce biraz daha bekledim. Arabanın farları
yanıp yavaşça kapıyı açıldı, işte beklediğim fırsat buydu. Yukarıdan onu
gözlemliyordum, hava karanlık olduğu için beni görmeleri çok zordu. Muhtemelen
bir hayvan olduğunu düşünmüşlerdir.
İlk
önce bir ayağını dışarı çıkarttı daha sonra da yavaşça vücudunu. Çocuğun elinde
bir bıçak vardı fakat telaşla etrafa tutuşundan bıçak kullanmayı bilmediği çok
belliydi. İnce bir ıslık çalıp ayağa kalktım, yavaşça bana doğru döndü.
Yüzünden akan teri görebiliyordum.
Hafif
acır bir şekilde gülümsedim, gördüğü son şey bendim. Anlık bir atak ile kendimi
onun üstüne atıp kafasını ters döndürdüm. Bu işi kansız yaptığım için mutluydum
ta ki başım biraz dönene kadar, bacağıma dokunduğumda saplanmış bıçağı
hissettim, elime bulaşan kanı kızın nefes almadan art arda attığı çığlıklar ile
izledim.
Yavaşça
ayağa kalktım ve kıza döndüm, yüzümü örttüğüm gömlek parçasını yolda atmıştım
fakat saçlarım uzun olduğu için yüzümün üstüne düşmüştü ve bu karanlıkta da pek
tanınacak kadar gözükmüyordum.
Mutluydum,
kız canlı çıkabilirse beni tanımayacaktı. Yavaşça kıza doğru yürüdüm, arabadan
çıkmaya çalışıyordu ama erkek arkadaşı ellerini kelepçelediği için kapısını
bile açamaz haldeydi.
Ona
doğru yürürken arabanın camında kendi yansımamı gördüm, ben farkına bile varamadan
çoktan başlamış mıydı?
Ellerim
ile gözlerimi kapatıp hayır diye çığlık attım. Kendi kontrolümü tamamen
kaybetmem an meselesiydi. Gözümün altının morarmaya başladığını hissediyordum,
beyaz ten rengimin altındaki damarlar daha da belirgin bir renge bürünüyor,
mavi göz bebeğim git gide grimsi bir hal almaya başlıyordu. Tüm bu değişimler
olurken bende bıraktığı acı tıpkı saç yolmak gibiydi. Aslında acıdan daha çok,
tuhaf bir ağrı gibi. Ama her şey için artık çok geç, kontrol artık bende değil.
Yumruğumu
arabanın kaputuna vurarak ses çıkartmaya başladığımda amacım sadece kızı
korkutmaktı, bu bana haz veriyordu. Kıza daha da yaklaşıp kapısını açtım. Bana
yalvarışlarını yüzüm asık bir şekilde dinlerken gözüm arabanın içindeki kadın
iç çamaşırına çarptı. Kız onu gördüğümü fark ettiğinde korku dolu gözlerle bana
baktı, bacaklarını daha da birbirine yaklaştırdığında sesi de titremeye
başladı.
Yorumlar
Yorum Gönder