25. Bölüm
Şaşkınca
suratına baktım,
“Ne?”
Kahkaha
atarak başını arkaya yasladı,
“Bana
öyle şaşkınca bakman kahkaha atmama neden oluyor, çok masum duruyorsun.”
Kendimi
geri çekip telaşla sordum,
“Kafayı
mı yedin! Su getireyim mi?”
Kaşlarını
çatarak bana baktı,
“Neden
benden uzaklaştın? O kadar kötü mü gülüyorum?”
Başını
havaya kaldırıp trip atar gibi bir bakış attı,
“Zaten
nadir gülüyorum onda da korkutuyor muyum cidden?”
Yatağa
iyice girip gözlerini kapattı,
“Bu
rüyanın sonu istediğim gibi bitmeyecek gibi görünüyor.”
Etrafıma
bakıp gözlerini açmasını bekledim, ne yapmam gerekiyor ki şimdi.
“Hey
Sylwia… İyi misin?”
Gözlerini
açmadan yanıt verdi,
“Neden
sadece susup yanıma uzanmıyorsun ki?”
“Ben
böyle iyiyim…”
Yatağın
yanına oturdum,
“Ne
zaman kendine geleceksin?”
Bir
anda gözlerini açarak bana baktı,
“Ne?”
“Bence
acıdan dolayı şok falan geçirdin ve… Bilmiyorum kendinde değilsin.”
Yatakta
doğrularak elleri ile gözlerini kapattı,
“Yok!
Ben uyuyacağım zaten! Çıkabilirsin… Çık hatta. Sen eve gitsene! Niye hala gitmedin!”
“Arkadaşın
gelmedi.”
Gözlerini
açıp bana baktı,
“Sen
onu mu bekledin…”
“Ne
zaman çağırmayı düşünüyorsun?”
“Düşünmüyorum,
gerek yok. Bir şeye ihtiyacım olursa hemşireler var. Sen de git kalma burada.”
Sözünü
bitirmeden arkadaki koltuğa uzandım,
“Tamam,
bağırmadan konuş.”
“Gevşek,
gevşek karşımda mı yatacaksın! Kalmana gerek yok dedim gider misin?”
Üstüme
çarşaf örtüp arkama döndüm,
“Eğer
su istersen söyle.”
“Ya
istemiyorum seni, çık git işte! Hem insan istenmediği yerde kalmazmış! Hey!
Hey! Beni dinliyor musun? Bak ya! Hop kime diyorum!”
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSiljames beni yanıma yatabilirsin ;D
YanıtlaSil