41. Bölüm
…
Sinir ile yürürken bir kadının bağırma seslerini duydum, bu acı
bağırış beni ne kadar haz içerisinde hissettirse de o kadını Sylwia yerine
koyup buna son vermek istedim, maskemi ağzıma takıp sese doğru koştum.
İki genç bir kızı duvara sıkıştırmış taciz ediyordu. Maske’yi
içimde hissettiğim için bir süre hareket edemeden sadece seyretmek ile kaldım.
Fakat içlerinden biri kızın eteğini kaldırdığında gözlerim griye döndü.
Bağırdığımda ikisinin de bana doğru döndüğünü gördüm, ikisine doğru yavaşça
yaklaştım.
“Uzak durun ondan!”
Kızın korku dolu bakışları umut ile yer değiştirmişti,
çocuklardan biri bana yaklaştı,
“Sen ne ayak amcık!”
Cebindeki bıçağı çıkartıp aptalca sallamaya başladı, bu durum
bana arabadaki çifti hatırlatmıştı. Hafifçe sırıttım,
“De ja vu.”
“Ne diyon oğlum? Git lan işine beyaz civciv!”
Diğeri kızın vücuduna dokunmaya devam ettiğini gördüğümde
sırıtmamı kestim ve çocuğa baktım,
“Bir daha demeyeceğim.”
Bıçaklı çocuk öfke ile bana koşup bıçağını bana doğru
savurduğunda sağa doğru kayıp dirseğine tersten vurdum ve bıçağını düşürmesine
sebep oldum. Korku dolu bakışlarla bana bakan çocuk daha gözünü kırpamadan
dizine tekme atıp ters döndürdüm ve kızı tutan çocuğa doğru baktım. Kızı bana
doğru itip bağırdı.
“O senindir!”
Yerde ağlayan çocuğu kaldırıp kaçmalarını seyrettim, yaşları
neredeyse benimle aynı gözüküyordu belki on yedi belki de on altı. Yere düşmüş
kıza elimi uzattım,
“İyi misin?”
İlginç bir gülümseme ile saçlarını geri atıp elimi tuttu,
“Sayende.”
“Bundan sonra yanında biber
gazı bulundurmanı tavsiye ederim.”
Gözlerime dikkatli bakıp sordu,
“Göz bebeğin çok ilginç duruyor.”
Yorumlar
Yorum Gönder