Nepenthe Bölüm 33

 33. Bölüm

 

Sylwia, James ile ayrıldıktan sonra deniz kenarına geçip esintiler eşliğinde gözyaşları döktü, ne kalacak yeri, ne bir işi ne de güvenebileceği biri kalmıştı. Yanında parası da yoktu, çantası o ismini bile öğrenemediği çocuğun odasında kalmıştı. Oraya bir daha dönemeyeceğini bildiği için içinde biriken çaresizlik artıyordu. Gözlerinde ise son sarılmaları canlanıyordu. Sonunda aradığı katili bulmuştu fakat aşkından dolayı onu teslim edemiyordu.

                                                                 

Hizmetli ile bir odaya geçtik, adam yaşlıydı fakat saygın birine benziyordu. Bana çay ve kurabiye ikram ederek sohbete başladı,

“Seninle Kemal Bey hakkında konuşacağım.”

Şaşkınca sordum,

“Kemal Bey?”

Adam tebessüm ederek çayından bir yudum aldı,

“Evinde kaldığın adamın adı, üstelik seni oğlu da sanıyor.”

Sonunda soru işaretlerini giderebileceğim birini bulduğum için mutluydum,

“Tüm bunlar nasıl oldu hiçbir fikrim yok, sadece kiracıyım sanıyordum.”

Adam gözlerimin içine iyice baktı,

“Sana bir hikâye anlatmama izin ver lütfen, Bu Kemal Bey’in hikâyesi…”

Çay kaşığımı çayıma daldırıp gözümü ona diktim,

“Kemal Bey zengin bir ailenin çocuğu idi, annesine de pek bir düşkündü. Yıllar geçti, yaklaşık yirmi yaşlarında iken bir kızı çok sevdi. Kız sarışın ve çok güzel bir kızdı. Tıpkı annesine benziyordu, onunla evlenmek istedi ve bunda çok kararlıydı. Fakat ailesi kızın ailesini tanıyordu ve onlardan hiç de hoşlanmazlardı, tüm mal varlıklarına konacağını düşündükleri için bu evliliğe karşı geldiler.”

Kapı çaldı, gelen hizmetlilerden biri idi.

“Böldüğüm için üzgünüm, efendim ama kapının yanında Sylwia’nın çantasını bulduk ne yapmamızı istersiniz?”

“Yirmi üçüncü Caddede bir otel var orada kalıyor, ona götürürsen sevinirim.”

Sylwia bara vardığında patronunun yanına giderken barda yeni bir çalışan olduğunu gördü, bu onu sinirlendirmişti. Patronunun yanına gidip bağırmaya başladı,

“Beni neden kovdunuz ki!”

Adamın sabrı kalmamış gibiydi,

“Acaba müşterinin kafasında şişe kırdığın için olabilir mi?”

Ses tonu sertti fakat karşısında duran kızın bacağında alçı olduğunu görünce yumuşayıp sordu,

“Ne oldu bacağına?”

“Düştüm, bakın hatamı biliyorum fakat yasadışı içki getirmişti. İnsanları soyuyordu!”

Patron derin bir of çekerek Sylwia’ya baktı,

“Hadi git işinin başına, hem ortağın ile de tanış. Artık bizimle.”

“Çok teşekkür ederim!”

Yerine doğru ilerlerken patronu kolundan tuttu,

“Bir daha birine zarar verdiğini duyarsam kovmakla yetinmem.”

 

Yorumlar

Site Tanıtım Videosu

Nepenthe

Nepenthe

Maske